Türk kahvaltısı ve Dünya kahvaltıları
Genellikle Türk halkı olarak yurt dışına yaptığımız seyahatlerimizde karşımıza çıkacak en büyük zorluğun dil olduğunu düşünürüz ancak diğer bir konu da çok zor olabilir: Beslenme.
Toplumumuzda kahvaltının yeri çok önemlidir. Zengin mutfağımız sayesinde kahvaltı kültürü şehirden şehre bile değişebilir. Ege ve Akdeniz’de reçeller kahvaltının vazgeçilmezi olurken Karadeniz’de mıhlama ve mısır ekmeği sofradan eksik olmaz. Durum böyle olunca mutfak ve lezzet konusunda dünyanın amiral gemilerinden biri olan ülkemizin sınırları dışarısına çıktığımızda beklediğimizi bulamayabiliriz.
Türk ve Dünya kahvaltı kültürü arasındaki farklar
Peki, nedir bu farklılıklar? Türk kahvaltıları sucuklu yumurta, omlet, haşlanmış yumurta gibi sıcak gıdalar ile başlar. Sona doğru yaklaştıkça reçeller, bal-kaymak, tahin-pekmez gibi tatlı çeşitleri tüketilir. Fakat dünyanın geri kalanında durum pek de böyle değildir. Birçok ülkede kahvaltıda tatlı ağırlıklı beslenilir. Örneğin Belçika ve Fransa’da kahvaltıda en çok kruvasan gibi yiyecekler reçellerle beraber tüketilir. Amerika’da ise kahvaltı tamamen tatlı tüketimi üzerine kuruludur. Salam, sosis gibi et ürünleri çoğu ülkede kahvaltıda tüketilmez. Ayın şekilde zeytin sadece Türkiye’de kahvaltıda tüketilir. Domates, salatalık gibi sebzeler de sadece Türk mutfağında kahvaltılık olarak tüketilirler.
Türk kahvaltısının içeriği birden çok çeşit peynir, zeytin, reçel, bal, kaymak, tereyağı veya zeytinyağı, domates, salatalık, kuruyemiş, yumurta çeşitleri, simit ve börek çeşitlerinden oluşur. Dünyanın geri kalanında bu gıdaların çoğu kahvaltıda tüketilmez.
İçecek olarak ise Türk kahvaltısında çaydan başka alternatif düşünülemezken dünya mutfaklarında genellikle kahvaltıda kahve tüketilir. Türk mutfağında ise kahvaltı adını kahve – altı sözcüklerinin birleşiminden alır. Milli kahvemiz sert olduğu için öncesinde kahvaltı yapılır arkasından kahve içilir.
Türk kahvaltısının içeriği çok geniş olduğu için her gün farklı bir kahvaltı hazırlanabilir. Bu da Türk kahvaltısını diğer mutfaklara göre daha zengin ve üstün yapar. Özellikle kahvaltı kültürümüzün bir öğünden ziyade ailelerin ve arkadaşların toplanarak birlikte vakit geçirmelerine aracılık etmesi kahvaltıyı hayatımızda önemli bir yere koymuştur.
Afiyetle ve sağlıkla kalın.
22.11.2021
İLGİLİ ÜRÜNLERİMİZ
-
İkili Balmumu Seti (2 adet) - Vienurla
2 adet 10 cm boyunda 3cm çapında %100 saf balmumu içerir. Pamuk fitil kullanılarak elde sarılmıştır....
180 TL -
Organik Keten Tohumu Yağı (Soğuk Sıkım, 250ml) - Windy Valley
Organik keten tohumu yağı, içeriğinde bulunan yüksek lif oranı ile sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda,...
299,9 TL -
Kekik Çeşnili Zeytinyağı (250ml) - Bilgem Zeytincilik
Ege dağlarının sevdalısı kekiğin has lezzetini taşıyan, tencere kebaplarına, yahnilere mükemmel eşlik eden, pirzolanın lezzet tacı, mangal...
240 TL
BENZER YAZILAR
-
Ülkemizde fındık üretimi ve dünyadaki yeri
Fındık başta Giresun, Ordu, Samsun, Trabzon ve Rize olmak üzere Karadeniz’e kıyısı olan hemen her ilde yetiştirilmektedir. Türkiye’de üretilen fındığın %85’e yakını ihraç ediliyor.
-
Domates, endüstri ürünü mü, lezzet mirası mı?
Domates mutfağımıza ne zaman girdi, Türkiye’ye has domates türleri nelerdir, günümüzde domates üretiminin geldiği nokta nedir?
-
Önce hastalıklardan korunun
Hava kapalı, günler kısalıyor, havalar gittikçe soğuyor. Ne canımız bir şeyler yapmak istiyor ne de bedenimiz buna izin veriyor. Her sabah hava daha aydınlanmadan kalkıyor ve işe gidiyoruz. Dönüşümüz ise yine hava kararırken olmaya başlıyor. Bu geçiş mevsiminde sık sık değişen hava şartlarına uyum sağlamak da zor oluyor. Başta soğuk algınlığı olmak üzere bronşit, grip, kuş gribi ve türlü türlü virüsler hasta etmek için kapıda bekliyor. Ancak alınacak birkaç tedbirle hastalıklara meydan okumak mümkün. Doç. Dr. Elif Arı Bakır, kış mevsimini hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıklı geçirmenin yollarını anlatıyor.
YORUMLAR