Doğal bal nasıl anlaşılır?

Bal, doğanın yüz binlerce çiçekten kovanlar dolusu arının emeğiyle mucizevi bir şekilde sofralarımıza ulaştırdığı eşsiz bir tat. Bu mükemmel lezzete erişebilmemiz ise bal üreticilerinin çalışmasıyla mümkün oluyor. Ancak maalesef bütün bal üreticileri balı tüketicilere arının doğada ürettiği şekilde sunmuyor. Kimyasal olarak laboratuvarlarda veya arıları glikoz şurubuyla besleyerek üretilen ballar hiç de doğal değil. Üstelik bu ballar çekici reklamlarla veya “saf ve doğal bal” damgasıyla her bir yanda satılmaya devam ediyor.

Peki, biz, tüketiciler olarak, doğal balı sahtesinden nasıl ayırt edebiliriz?

Balın doğal olup olmadığını anlamak için yaygın olarak kabul edilen birkaç yöntem var. Bu yöntemler laboratuvar analizi kadar kesin sonuçlar vermemekle beraber yediğimiz bal hakkında kuşkularımızı giderebilmek için kullanabileceğimiz yöntemler arasında...

Balın doğal olduğunu anlamak için bakabileceğimiz ilk özellik, balın kış aylarının soğuk iklim koşullarında veya buzdolabında saklandığında donup donmaması. Gerçek ya da doğal bal, soğuk ortamlarda, özellikle alt kısımlarından itibaren, donmaktadır. Bu donan balı güneşe çıkarttıktan veya sıcak suda biraz beklettikten sonra güven içinde tüketebilirsiniz.

Bir başka özellik ise doğal balın yine soğuk hava koşullarında şekerlenmesidir. Balın türüne göre değişen bu kristalize olma ya da şekerlenme süreci tüm doğal ballar için geçerli bir özellik. Örneğin, kestane balı uzun sürede şekerlenirken, çiçek balı daha kısa sürede veya kolaylıkla şekerlenebilir.

Balın akışkanlığı doğal balı sahte baldan ayırt etmede işe yarayan diğer bir özelliktir. Doğal bal, mevsim özelliklerine göre küçük değişiklikler gösterebilmesine rağmen, çok büyük oranda kesintisiz akar. Glikoz şurubu kullanılarak üretilmiş sahte bal ise kesik kesik akmaktadır.

Akışkanlığının yanında kokusunun, tadının ve renginin de sahte balı ele vermekte olduğu düşünülmektedir. Doğal balın kendine has oldukça hafif bir kokusu vardır. Tadı ise glikoz şurubuyla üretilmiş ballar gibi çok şekerli ve kolay yenilebilir değil, kendine özgü bir acılıkta, keskin ve çok yenildiğinde boğazı yakıcı olarak bilinmektedir. Doğal balın rengi de sahte balların rengi gibi açık değil daha koyudur, kıvamı ise daha katıdır.

Ayrıca, doğal üretimde arıya kesinlikle karışılmadığını söyleyen bir doğal bal üreticisine göre, glikoz katkısı olan balı bir kaşık döküp yakarsanız, hemen yanacaktır; gerçek bal ise bu şekilde hemen yanmaz. Bir başka önerisi ise, keçeli kalemin üzerine biraz bal alarak yazı yazmak. Eğer yazı yazabiliyorsak, o bal doğaldır.

Bu yöntemlerle doğal veya gerçek balı sahte baldan ayırt etmek bir nebze olsun kolaylaşacaktır. Zaten sahte ya da katkılı bala alışan dilimiz doğal balı tattığında aradaki farkı hemen yakalayacaktır. Bu farklılıkların yakalanamadığı sahte ballar olduğu da söylenmektedir. Bu noktada yapılacak tek şey, üreticisini, kaynağını bildiğimiz balları tüketmek.

Doğanın mükemmel lezzetlerini tatmak ve bu mucizevi nimetten faydalanmak varken, kim kimyasal veya şeker katkılı sahte balları yemek ister ki?

Sofralarımızın doğal ve sağlıklı ballarla tatlanması dileğiyle…

27.04.2017