Radura nedir?

Radura nedir?

Market alışverişi yaparken ürün üzerindeki etiketleri okuma alışkanlığınız var mıdır? En son ne zaman bir ürün etiketini incelediniz? Market raflarında veya internette dolaşırken ne zaman etiket karşılaştırması yaptınız?

 

Çoğumuz zaman darlığından ürünlerin üzerindeki etiketleri okumuyoruz. Lezzetini sevdiğimiz ürünleri alıyor, son kullanma tarihini kontrol edip, tavsiye edilen süre içinde tüketmeye çalışıyoruz. Gıdamızın, topraktan ürün aşamasına gelene kadar karşılaştığı işlemleri düşünmek bile istemiyoruz. Dört bir yanımız genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) içeren, fruktoz şuruplu, pestisitli ve koruyuculu besinlerle öyle bir çevrilmiş ki, kaçamayacağımızı düşünüyor olabiliriz. Bir kısmımız araştırmaya meraklı, etiketleri okuyor, ancak hepsini anlamlandıramıyoruz.

 

Resimde gördüğünüz bu işaret, doğaya dost bir ürün işareti olabilir mi?

 

Rengiyle, şekliyle sürdürülebilir tarım uygulamalarının bir sembolü gibi. Belki de bu işareti daha önce gördünüz ve size sevimli geldi, belki de üzerinde hiç düşünmediniz. Anlamı, ışınlama olan bu logo, gıdaların raf ömrünü uzatmak, bakteri oluşumunu engellemek için verilen iyonize radyasyonu temsil ediyor. Türkiye’de 1999’dan beri yasal olarak, bazı gıdaların ömrünü uzatmak amacıyla kullanılıyor. Muhtemelen şu an mutfağınızda bulunan bazı baharatların, taze sebze ve meyvelerin, patates ve soğanın, baklagillerin paketlerinde şimdiye kadar farketmediğiniz “radura” işareti mevcut. Türkiye’de market reyonlarında “ışınlanmış” ürünlerin bulunduğu raflara bu bilginin yazılma ve logonun konma zorunluluğu olduğunu biliyoruz. Böylece radura etiketli ürün raflarını tüketicilerin anlaması isteniyor.

 

Belki de tüm gıdanızı, “kısa tedarik zinciri” ile gönderilen güvenilir bir platformdan alıyorsunuz, ancak paketlenmiş hazır yemekler? Yani paketli alarak evde ısıtarak tükettiğiniz veya dışarda yediğiniz yemekler? İçeriğindeki malzemelerden bir kısmı ışınlanmış ise aldığınız yemek şirketi bu bilgiyi veriyor mu? Veya etiketinde yazılıyor mu? Paketli hazır gıdanın hazırlanmasında kullanılan sebze ve et (veya balığın) ışınlandığını, paket üzerinde belirtilmediği sürece lezzetinden veya görünüşünden anlamanız mümkün değildir. Örneğin ışınlanmış soğan ve barbunya ile hazırlanmış bir barbunya pilaki paketinde bu logonun konmamış olma ihtimalini kontrol eden bir mekanizma var mıdır?

 

Gıda ışınlama yönteminin amacı ne? Işınlama yöntemi gıdanın besin değerini etkiliyor mu?

 

Işınlama, bir gıda koruma yöntemi olarak, gıdadaki bazı zararlı organizmaları öldürürken onun raf ömrünü de uzatıyor. Ticari anlamda pek çok faydaları olan bu işlem, gıdanın besin değerini öldürüyor mu? Örneğin anti-oksidan değeri yüksek diye aldığınız bir balığın, iyonize radyasyona maruz kalması onu etkiler mi? Bu gıdaları sürekli tüketmek, besin yetersizliğine neden oluyor mu? En önemlisi de bu yöntem, tüketildiği anda ya da zamanla insan sağlığını tehdit edecek boyutta etki ediyor mu?

 

Maalesef bu soruların yanıtı yok. Gıdalar ışınlandığında besin değerini yitirdiğine veya sistematik olarak ışınlanmış gıdayı, kuruyemişleri, baharatları, bakliyatları, etleri, balıkları tüketen insanların vücudunda radyasyon birikeceği yönünde bir bilgi de yok. Bu durumun kanser vakalarını arttıracağı şüphesi bazı hekimler tarafından dile getirilmekte olsa da kanıta dayalı herhangi bir bulgu bulunmamaktadır. Hatta “U.S. Food and Drug Administration (FDA)” resmi sitesinde ışınlama yöntemi ile hazırlanan gıdaların tüketiminin devam ettiği, 30 yıllık bilgi birikimi ile herhangi bir sakınca görülmediği ifade edilmektedir.

 

Peki neden bazı Avrupa ülkelerinde organik gıdaların yanına ışınlanmış gıda koymak yasak?

 

Bu sorunun da bir yanıtı bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalar, besinlerin raf ömrünü uzatmak için verilen iyonize radyasyonun besin vitamin ve mineral içeriğini bozmadığını, sadece bazı hassas mikro-besinlerin (A,B1 ve C vitamini) değer kaybettiğini bildirmektedir. Işınlama olmasaydı da besinler hemen tüketilmeyecekse (yani depolanıp bekleyecekse) 3-4 haftada doğası gereği besin değerlerinin kısmen kaybedileceği yorumu yapılmaktadır. Ayrıca ışınlanmış gıdanın etrafına iyonize radyasyon yaydığına dair kanıt bulunmamaktadır. Hatta, ışınlanmış gıdanın radyoaktif madde yaydığını düşünmenin doğru olmadığını savunan yayınlar mevcuttur.

 

Türkiye’de hangi gıdaların ışınlama izni var?

1. Soğan ve kök bitkiler: Filizlenme ve çimlenmeyi önlemek amacıyla

2. Taze sebze ve meyveler: Olgunlaşmayı geciktirmek, böceklenmeyi önlemek ve raf ömrünü uzatmak amacıyla

3. Baklagiller, kabuklu yemişler, kurutulmuş meyve ve sebzeler: Böceklenmeyi önlemek, mikroorganizmaları azaltmak ve raf ömrünü uzatmak amacıyla

4. Çiğ balık, kabuklu deniz hayvanları: Patojenik (sağlığa zararlı) mikroorganizmaları azaltmak, raf ömrünü uzatmak amacıyla

5. Kanatlı, kırmızı et ve ürünleri (taze veya donmuş): Patojenik (sağlığa zararlı) mikroorganizmaları azaltmak, raf ömrünü uzatmak amacıyla

6. Baharatlar, kuru otlar, bitkisel çaylar: Böceklenmeyi önlemek, patojenik mikroorganizmaları azaltmak amacıyla

7. Hayvansal kökenli kurutulmuş gıdalar: Böceklenme ve küflenmeyi önlemek amacıyla

 

“Işınlama” yöntemine dünya ülkeleri nasıl yaklaşıyor? Işınlama dozu ne kadar önemli ?

 

Almanya 1. Dünya savaşında askerlerin gıdasını uzun süre korumak amacıyla ışınlama yöntemini kullanmış ve savaş bitiminde vazgeçmiş. Sonra uzun süre kullanmamış, ancak günümüzde 3-4 gıda ürününde üst sınırını belirlediği dozda “ışınlama” tekniğini kabul ediyor. İngiltere, Fransa gibi bazı Avrupa Birliği ülkeleri de ışınlama dozlarının üst sınırı belirlenmiş olarak “ışınlama” yöntemi kullanılmasına izin veriyor. “Kısa tedarik zinciri” nin çok önemsendiği Danimarka’da bu yönteme izin verilmiyor. Dünya geneline bakıldığında Brezilya’da ve Meksika’da doz sınırı olmadığını ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Avrupa ülkelerinden biraz daha yüksek bir doz sınırı ile uygulandığını görüyoruz. Türkiye’de de benzer şekilde yukarıda gruplanan gıdalara “doz sınırı” ile “ışınlama” uygulaması izni verilmektedir. Organik ürünlerde bu izin geçerli değildir.

 

Işınlama dozu fazla olursa insan vücudunda kansere yol açtığı konusunda bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, gıda ışınlamasının doz ayarı yanlış yapıldığında, gıdanın besin değerini çok azalttığı, kötü yağ oranını arttırdığı ve gıdalarda serbest radikaller oluşturduğu biliniyor. Serbest radikallerin insan bedeninde yaşlanma ve kanser gelişimine neden olabileceği de kabul edilen gerçeklerden biridir.

 

Son Söz

 

İnsanoğlu için gıdayı korumak yüzyıllardır sorun olmuştur. Depolama, taşıma ve son kullanıcıya ulaştırma süreçlerinde besin değeri kaybı, bozulma, zararlı organizmalarla kontaminasyon gibi nedenlerle kayıplar kaçınılmazdır. Dayanıklı tarım ürünlerinde %15, süt/süt ürünleri ve balıkta %20, taze sebze ve meyvede %40'lara varan oranlarda bildirilen bu değer kayıplarının önüne geçmek için oluşturulmuş katkı ve koruyucuların insan sağlığı üzerindeki uzun dönem olumsuz etkileri konusunda fikir birliğine varılmış değildir. Bu konuda bilim insanlarının farklı görüşleri, belki haklı, belki de yersiz endişeleri olduğunu göz önüne alarak, “kısa tedarik zinciri” ile taşınan, katkı ve koruyucu herhangi bir madde ile raf ömrü uzatılmamış gıda ile beslenmek, olası riskleri ekarte etmenize yardım edecektir.

 

Sağlıkla kalın.

 

Kaynaklar:

1. Mostafavi AH, Mirmajlessi SM, Fathollahi H. The Potential of Food Irradiation: Benefits and Limitations. Available from: https://www.researchgate.net/publication/224829992

2. Jan G. Van Kooij. International trends in and uses of food irradiation. Food Reviews International. 2009; pages: 1-18. https://doi.org/10.1080/87559128609540786

3. Tritsch GL. Food irradiation. Nutrition. 2000 Jul-Aug; 16(7-8):698-701. 4. https://www.fda.gov/food/buy-store-serve-safe-food/food-irradiation-what-you-need-know

15.11.2021

YORUMLAR

Henüz bir yorum yapılmamış.
Yorum yapmak için lütfen giriş yapınız.
×
Lütfen Adres Seçiniz
ONAYLA
×

Yasal düzenlemeye uygun çerezler kullanıyoruz.

×
×
ANKARA
BURSA
YALOVA
KOCAELİ