Bol vitaminiyle hayatımıza giren kış meyvesi: Kivi

Kivi Çin’de yetiştirilmeye başlanan, 1900’lü yıllarda Yeni Zelanda’dan dünyaya yayılan bir meyve. Avrupa kivi ile daha geç tanışmış. Şu anda Dünya’da en çok kivi üretimini İtalya yapmakta, ikinci sırayı Yeni Zelanda almaktadır. Ülkemizde Marmara ve Karadeniz bölgelerinde son zamanlarda artan şekilde kivi yetiştiriciliği yapılmaktadır. 

Kivi turunçgillere oranla 5 kat daha fazla vitamin içeren bir meyvedir. C vitamini, beta karoten, flavonitler, pektin ve potasyum açısından zengindir. Grip ve solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanmamak için tüketilmesi tavsiye edilen meyvelerden birisidir. Kanı sulandırdığı için kan basıncının düzenli olmasına yardımcı olur. Flavonitler çocuklarda kronik hastalıkların gelişmesini önler. Günlük C vitaminini karşılar. Çok fazla vitamin içerdiği için bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar. 

Kivinin vitamin değerini azaltmamak için bıçak kullanılmamalıdır. Kivinin vitamince en zengin kısmı kabuğunun altıdır. Fakat kesim sırasında bu kısım çöpe gitmektedir. Bu nedenle yumurta gibi tepesi kesilerek kaşıkla yenen kividen maksimum besin değeri alınır. Kivi sert bir meyve olduğu için, tüketilecek kadar kivi elma ile aynı poşete konulursa birkaç gün içinde kimyasal etkileşim sonucu yumuşar. Elma ile aynı tabakta bekletilen kivinin ise çürüyeceği unutulmamalıdır. 

Yiyeceklerinizi ve içeceklerinizi kiviyle tatlandırabilirsiniz.

Kivi tek başına tüketilebildiği gibi kolay hazırlanışı ve güzel aroması ile sütlü tatlılarla güzel uyum sağlar. Ayrıca kivili muhallebi ve kivili pelte hazırlanabilir.

Meyve karışımlı bir içecek hazırlamak için de kivi güzel bir malzemedir. Kivi-yoğurt-böğürtlen veya kivi-ıspanak-salatalık karışımını deneyebilirsiniz.

Ayrıca, kivi ile tartlar hazırlanabilir. Kivili-böğürtlenli tart, kivili çikolata kasesi veya kivili kümbet pasta gibi tarifler araştırılabilir.

Sağlıkla kalın.

12.02.2019