Yerli, hibrit ve GDO’lu tohum nedir?

Yerli, hibrit ve GDO’lu tohum nedir?

Son birkaç yıldır ülkemizde en çok tartışılan konulardan biri gıdaların tohumlarının doğallığı. Yerli tohum, hibrit tohum ve GDO’lu tohum olarak sınıflandırılan tohum çeşitlerini bu yazımızda inceleyeceğiz.

 

Yerli tohum nedir?

 

Yerli tohum; saf, doğal, yerel, geleneksel, atalık ve organik diye adlandırılan bir tohum çeşididir.

 

Yerel tohum, diğer bir deyişle yerli tohum veya atalık tohum, genetiğiyle oynanmamış, döllenmiş hücredeki çekirdeğin DNA dizilimine herhangi bir müdahale yapılmamış, kimyasal maddelere maruz kalmamış, nesilden nesile aktarılabilen, atalarımızın kullandığı doğal tohumdur.

 

Bu tohumlar doğal sebze, meyve, buğday, pirinç, mısır gibi ülkemizin toprak özelliklerine, hava koşullarına göre geçmişten bugüne aynı şekilde kullanılabilen tohumlardır. Yani, kendi bahçenizde ürettiğiniz ve yıllarca kullandığınız tohumlar, yerli, doğal, organik tohumlardır. Yerli tohumların ekilip, büyütülmesinin ardından en iyi gelişen bitkilerden bazıları olgunlaştıklarında tohumları alınmak üzere bırakılır ve mevsimine göre nesilden nesile ilk hali korunarak aktarılır.

 

Detaylandırmak gerekirse, ülkenin tüm bölgelerinin toprak özellikleri, verimi, elverişliliği, coğrafi ve mevsimsel koşulları aynı değildir. Bu nedenle farklı bölgelerde, farklı yiyecekler üretilir, bu yiyecekler bölgelere has yiyecekler olur. Örneğin; yaz meyveleri sadece yazın, Ege Bölgesi’nde yetiştirilen bir sebze sadece o bölgede ya da o bölgeyle aynı toprak ve mevsim koşullarını sağlayan bir yerde üretilebilir. Bu da ancak doğal olan yerel tohumlarla mümkündür.

 

Yerel tohumla, kısır değildir, doğurgan ve süreklidir. Çiftçiler bu tohumlardan her sene tekrar tekrar verim alabilirler. Yerel tohumlarla üretilen yiyecekler, sağlıklı, mineral ve vitamin bakımından zengin, oldukça lezzetli ürünlerdir. Üretimlerinde herhangi bir kimyasal madde kullanılmadığı için kısa sürede tüketilmeleri gerekmektedir.

 

Ancak günümüzde bu  tohum çeşidi yerini yapay hibrit tohumlara ve kimyasal içerikli GDO’lu tohumlara bırakıyor. Bunun sebepleri arasında ise insanların farklı ekolojilerde üretilen ürünleri de talep etmeleri ve yüksek fiyata alıcı bulan ürünlerin yetiştirilmek istenmesi üzerine değişen toprak şartlarında dayanıklılığı artan hibrit çeşitlerin tercih edilmek zorunda kalınması yer alıyor. Hatta bu durum yerli çeşitleri de tehlikeye sokuyor.

 

Hibrit tohum nedir?

 

Tohum çeşitlerinden bir diğeri olan hibrit tohum, yerel tohum gibi ülkemizde yasal bir şekilde üretilen tohum çeşididir. Hibrit tohum ve GDO’lu tohum terimleri çoğu zaman aynı gibi düşünülse de, birbirinden farklı tohum çeşitleridir. Hibrit tohum, melezleştirilmiş veya karma tohumdur. Aynı türe ait iki bitkinin çaprazlanması ile elde edilir.

 

Hibrit tohumlar için hava ve toprak koşulları önemli değildir. Örneğin, bu tohumlarla seralarda gerekli hava koşulları sağlanarak üretim yapılabilir. Hibrit tohumlar sadece bir yıl kullanılır, ikinci yıl elde edilen bitkiler ve meyveleri ilk yıl üretilmiş tohumun bitki ve meyveleri ile alakası olmayan karakterler gösterir. Bu durumda üretici her yıl ticari tohum firmasından tekrar tohum almak zorunda kalır.

 

Hibrit tohumla üretilen yiyeceklerin raf ömürleri uzun olmasına rağmen bu yiyecekler lezzet bakımından yeterli değildir.  Mevsim normalleri dışında yetiştirilebilip, örneğin kış aylarında bile yaz meyvelerinin tüketicilere sunulmasına rağmen, vitamin ve mineral bakımından da zengin değillerdir.

 

Hibrit tohumlarının kendini koruyacak özellikleri olmadığı için dış etkenlere karşı koruma amaçlı olarak ilaçlanma yapılması gerekir. Çok fazla kimyasala maruz kalan hibrit tohumlarının bitkileri zehirle beslenmiş olduğundan tüketicinin sağlığı için bir tehdit unsuru oluşturur.

 

GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) tohum nedir?

 

Son zamanların en popüler tartışma konularından biri olan GDO terimine hepimiz bir şekilde aşinayız ancak birçoğumuz GDO’nun ne olduğunu ve neden zararlı olduğunu tam olarak bilmiyoruz.

 

Genetiği Değiştirilmiş Organizma anlamına gelen GDO,  biyoteknolojik yöntemler kullanılarak laboratuvar ortamında üretilmiş, tamamen yapay tohum çeşididir. Mevsim koşullarından etkilenmeyen, böceklere ve çeşitli hayvanlara karşı dayanıklı olan GDO’lu ürünlerin raf ömrü oldukça uzundur. İçindeki kimyasallar nedeniyle kolay kolay bozulmazlar. Ekildiği toprağın uzun vadede verimsizleşmesine sebep olurlar. GDO’lu üretimin yapıldığı bir alanı maalesef tekrar doğal haline dönüştürmek mümkün değildir. Kendi meyvelerinin tohumu bile tekrar ürün veremez. Örnek vermek gerekirse, GDO, üretim yapılan toprağa bir kez bulaştığında, bir hastalık gibi havaya, su kaynaklarına vb. yayılır ve içindeki kimyasallar hepsini birer zararlı maddeye dönüştürür. Maalesef tamamen sağlığa zararlı bu tohum çeşidi, ürün miktarını arttırmak için çok sık tüketilen sebze-meyve, buğday, mısır gibi gıdalarda kullanılmaktadır.

 

GDO teknolojisinin en başarılı olduğu bitkiler, domates, patates, mısır, soya fasulyesi, pamuk, tütün ve kolzadır. GDO’lu tohum içeren bu bitkilerden nişasta, çorba, yağ, un, gofret ve kraker yapılmasıyla çok geniş alanlara yayılarak tüketicilere ulaşmaktadır.

 

Hibrit ve GDO’lu tohumlara bağlı kalmak, dirençli ve besin değeri yüksek gen kaynaklarının yok olmasına neden olurken, ayrıca tohum tekellerinin zenginleşmesine yol açmaktadır. Hibrit ve GDO’lu tohumlar yerli tohumlara tozlanarak yerli tohumları ve biyolojik çeşitliliği de tehdit etmektedir.

 

Atalık/yerli tohumlardan elde edilen, mevsimine ve toprak koşullarına uygun olarak üretilmiş ürünleri tüketmeniz sağlığınız için bu sebeplerle çok önem taşıyor. Üreticilerin de bu yönde desteklenmesi ve olabildiğince hibrit ve GDO’lu tohum ürünlerinden uzak durmamız gerekiyor.

 

Sağlıkla kalın.

 

Kaynaklar

Aydın, H. (2010), Sağlıklı nesiller için önce sağlıklı tohum, İTO Yayınları

Buğday Derneği (2012), Neden yerel tohumlar?

Çetiner, S. (2010). Tarihsel süreçte genetiği değiştirilmiş ürünler. Yemek ve Kültür, 21, 86-98.

Kete, R. (2005), Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar

Özkaya, T. (2007). Tohumda tekelleşme ve etkileri. Tarım Ekonomisi Dergisi, 13(2), 39-48.

Ramage, R. T. (1965). Balanced tertiary trisomics for use in hybrid seed production. Crop Science, 5(2), 177-178.

 

 

 

23.05.2017

YORUMLAR

Henüz bir yorum yapılmamış.
Yorum yapmak için lütfen giriş yapınız.
×
Lütfen Adres Seçiniz
ONAYLA
×

Yasal düzenlemeye uygun çerezler kullanıyoruz.

×
×
ANKARA
BURSA
YALOVA
KOCAELİ